Herkese merhaba. Ben Alptuğ İka. Bilkent Üniversitesi İşletme bölümü son sınıf öğrencisiyim. Sizlere bir gezi blogu oluşturmak istedim. Çünkü en çok keyif aldığım şeyler seyahat etmek, yeni yerler keşfetmek ve farklı kültürleri tanımaktır. Yaklaşık on senedir boş zamanlarımda sevdiğim arkadaşlarımla seyahatlere çıkıyorum. Bu gezilerim hem yurtiçinde hem de yurtdışında oluyor. Yılın farklı dönemlerinde farklı yerleri görmek, farklı kültürdeki insanlarla tanışmak beni çok heyecanlandırıyor. Bu heyecanımı siz değerli takipçilerimle tek tek paylaşacağım. Bir dönem sürecek olan bu blogumda fotoğraf ve videolardan ziyade nerede ne yenir, ne içilir, nerelere gidilir ve en uygun nasıl seyahat edilir notları da sunacağım. Eminim siz de benim hissettiğim duyguları hissedecek ve yeni yerler görmenin keyfini tadacaksınız. Ee çok çalışıyoruz, azıcık da GEZMESE MİYDİK? :) Blogum için hazırladığım gezi rotama göz atalım. Daha sonra "Seyahat rehberim" bölümünden gezilerimi incelemeye başlayabilirsiniz. İlk durağım Bolu, Yedigöller. İlk olarak Eylül 2014'de gittim. Bir haftasonu kaçamağıydı. Doğasına hayran kaldım ve şimdi her sene kamp yapmak için gidiyorum. Yedigöller, adı üstünde 7 tane gölden oluşan, her bir gölün yeraltı akışları ile birbirine bağlı olduğu, içerisinde çeşitli bitkilerin, ağaçların yer aldığı, kocaman yemyeşil bir tabiat parkı. Milli Park içerisinde bulunan göller, Nazlıgöl, Kurugöl, İncegöl, Sazlıgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl. Bolu merkeze 45 dklık bir mesafede bulunan Yedigöller bakir bir alan. Özellikler ilkbahar ve sonbaharda burada yedi renk görebilirsiniz. Mis gibi havasını içinize çekerek doğa yürüyüşleri yapabilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Ateş yakmamak koşulu ile yeşilliklerin arasında piknik yapabilirsiniz. Bölgede ayrıca doğal kaynak sularının aktığı çeşmelerden kana kana su içebilirsiniz. İkinci durağım Bolu-Kartalkaya. Kış sporları vazgeçilmez bir tutkudur benim için. Kendimi bildim bileli kayak yapıyorum. Yaklaşık beş senedir snowboard yapıyorum. En keyif aldığım yer Kartalkaya'dır. Pistleri, otelleri, havası ve sakinliği sayesinde tercih ettiğim bir tatil bölgesidir. Kartalkaya Kayak Merkezi Bolu'nun 38 km güneyinde Köroğlu Dağları üzerinde bulunan, ülkemizin gözde kayak merkezlerinden biri. Toplam 30 km uzunluğunda 13 pist ve 9 teleski bulunmakta. Bölgede ayrıca 3 otel ve 1 gece kulübü bulunmaktadır. Manzarası, dev çam ağaçlarının oluşturduğu bir yeşil bir pano gibidir. Kışın her yer bembeyaz olur. Sırada Eskişehir var. Okulda verilen bir proje için Eskişehir'e gittim. Daha önce gitmediğim için üzülerek döndüm. Yolculuk öncesi kısa bir araştırma yaptım. Eskişehir Anadolu’nun en güzel kentlerinden biri. İstanbul, Ankara ve Konya’dan hızlı tren seferlerinin başlaması şehre olan ilginin artmasında etkilidir. Gezi rotama Eskişehir'i ekleme sebeplerimin arasında Adalar bölgesi, Odunpazarı semti, Kurşunlu Camii ve Sazova Parkı vardır. Türkiye'nin Amsterdam'ı olarak anılmasının sebebi de Porsuk Çayı'dır. Yurtiçi gezilerimden keyif aldıkça bu seyahatlerimi rutin olarak yapmaya başladım. Liseden beri fırsat buldukça yurtdışına çıkarım. Farklı kültürleri ve farklı yaşayışları görmek beni tatmin etmeye başladıkça her sene yurtdışına çıkmaya başladım. Beni en çok etkileyen ülke Rusya oldu. Ve tabi ki Rusya’nın 2., Avrupa’nın 4. büyük şehri olan St. Petersburg'a hayran kaldım. Bu sebeple blogumda ilk yurtdışı gezimi St.Petersburg olarak seçtim. Baltık Denizi’nin kıyısında, Rusya’nın Finlandiya sınırında yer alan St. Petersburg 18. yüzyılda Çar I. Pedro tarafından kurulan bir şehirdir. Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış durumdadır. Kanallarla örülü, güzel ihtişamlı şehir, mimari yapısı ve Hermitage Müzesi’nin eşsiz koleksiyonlarıyla sanat severler için de önemli bir çekim merkezidir. Yurtdışı gezilerimin ikinci durağı İtalya, Roma. Neden mi? Aşk şehri de ondan. Yaşadıkça büyülendiğim ve baktığım her karesine aşık olduğum şehir. Belki de İstanbul'a çok benzettim. Yapmış olduğum panoramik şehir turu sayesinde Roma hakkında genel bir izlenime sahip oldum. Roma, İtalya'nın başkenti, aynı zamanda en büyük şehri. Heykelleri, anıtları, çeşmeleri, Roma İmparatorluğu'nun kalıntıları, eski kiliseleri, mimarisi ile dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinden birisidir. Blogum da nerelere mi değineceğim. -Kolezyum( Colosseum) -2.Victor Emmanuel -İspanyol Merdivenleri -Santa Maria Maggiore Klisesi -Aşıklar Çeşmesi ( Fontana di Trevi) Ve son olarak Yunanistan'a gidiyorum. Atina'da kuzenimin düğüne katılacağım. Bu arada da şehir turu yapıp final olarak sizlere Atina'yı gezdireceğim. Şimdiden çok heyecanlıyım. Nerelere gideceğim? -Akropolis Müzesi -Monastraki Meydanı -Plaka -Atina Pire Limanı -Parliament House Blogumun içeriğine göz attık. Gezilerimi detaylı olarak incelemek için "Seyahat rehberim" bölümüne tıklayarak geçebilirsiniz. Şimdiden iyi gezmeler...
1 Yorum
|
“Gezgin bir yere varmak için değil, keşfetmek için seyahat eder.” Goethe
|